Virtual Private Server (Virtual Dedicated Server olarak da adlandırılır), sunucu
niteliğindeki bir bilgisayarın (örneğin HP Proliant, IBM eServer) fiziksel
donanımının mantıksal olarak bölümlenmesi sonucu ortaya çıkan her bir Sanal
Sunucu'ya verilen genel isimdir. Bu sanal sunucuların her birinin üzerinde, ayrı
ayrı kendine ait mantıksal donanım bileşenleri vardır. Dolayısıyla, bir sanal
sunucu aynı bir fiziksel sunucu gibi çalışarak, üzerinde güvenli ve yalıtılmış
olarak işletim sistemi ve sunucu yazılımları barındırır. Bu sayede, tek bir
fiziksel sunucu üzerinde, fiziksel sunucuların işlevlerini gerçekleştiren birden
fazla sayıda sanal sunucu yaratmak mümkün olmaktadır.
Fiziksel bir sunucu bilgisayarını, mantıksal sunuculara bölümlemek için
uygulanan metoda sanallaştırma (virtualization) denir. Amaç, sunucu donanım
kaynaklarının tam kapasite ile kullanılmasını sağlamaktır. Sanallaştırma
metodolojisi ilk olarak 1970'lerde IBM Mainframe sistemleri için
geliştirilmiştir. Günümüzde Intel ve AMD tabanlı sunucuların desteklediği çoklu
çekirdek işlemci yapıları ve hem işlemci hem de hafıza modüllerinde ulaşılan
yüksek çalışma frekansları, işletim sistemi ve sunucu yazılımlarının
kullanabildiğinden daha fazla donanım kaynağı sağlamakta, böylece
sanallaştırmanın performanslı ve yaygın olarak kullanılmasına imkan vermektedir.

Sanallaştırma yazılımlarına örnek olarak aşağıdaki uygulamaları sayabiliriz.
* VMWare
* Microsoft Virtual Server
* Xensource
* Virtuozzo
* HyperVM
* OpenVZ
Yazılım ve Donanım tabanlı olmak üzere iki tür sanallaştırma yöntemi vardır:
* Yazılım tabanlı sanallaştırmada, sanal sunucular aynı işletim sistemi
çekirdeğini kullanırlar ve ana makinanın kaynaklarına ihtiyaç duyarlar.
Özellikle Web barındırma ortamlarında bu tür sanallaştırmanın büyük faydaları
vardır; çünkü sanal makinaları yeniden başlatmaya gerek kalmadan ihtiyaçlar
doğrultusunda sunucu kaynaklarının gerçek zamanlı olarak arttırımı ya da
azaltımı mümkündür. Virtuozzo ve HyperVM, yazılım tabanlı sanallaştırma
uygulamalarıdır.
* Donanım tabanlı sanallaştırmada ise, sanallaştırma uygulaması direkt olarak
fiziksel donanıma ulaşır; sunucu kaynaklarının gerçek zamanlı olarak arttırımı
ya da azaltımı mümkün değildir, ancak sanal sunucunun yeniden başlatılması ile
değiştirilebilirler. Bu tür ortamlar göreceli olarak daha fazla yalıtılmış
olduğu için daha güvenlidir. VMWare, Microsoft Virtual Server ve Xen, donanım
tabanlı sanallaştırma uygulamalarına örnek verilebilir.
VPS'İN AVANTAJLARI:
* Güvenli Ortam
* Minimum Maliyet
* Hızlı Devreye Alınması
* Donanım Bağımsızlığı
* İş Sürekliliği Uygulamalarında kolaylık
VPS'ler, sağladıkları güvenli ortam ve toplam sahip olma maliyetini minimuma
indirgeyen finansal avantajlarıyla Web Hosting ile Kiralık Sunucu arasındaki
boşluğu doldurur. VPS tamamiyle size özel bir sunucu ortamı sağladığı için,
ihtiyaçlarınıza uygun donanım ve yazılım altyapısını siz belirler ve istediğiniz
gibi önceliklendirme, değişiklik yapabilirsiniz. İhtiyaçlarınız doğrultusunda
sunucu kaynaklarını arttırmak ya da azaltmak her zaman mümkündür. Ayrıca, VPS
yalıtılmış bir ortam olduğundan uygulamalarınız ve bilgileriniz için en yüksek
seviyede güvenlik sağlar.
VPS'in diğer bir avantajı çok hızlı bir şekilde devreye alınabilmesidir.
İhtiyaçlar doğrultusunda çeşitli işletim sistemi ve sunucu yazılımları içeren
VPS şablonları oluşturulabilir. Bu şablonları optimize etmek ve bunları baz
alarak yeni bir VPS'i aktive etmek dakikalar içinde mümkün olabilmektedir. Test
ve geliştirme ortamları için çok büyük kolaylık sağlayan bu özellik ayrıca
üretim ortamında çalışan sunucularda da test yapılmasına imkan vermektedir.
Örneğin kullanılan bir sunucunun imajı alınarak (sunucu üzerindeki veriler,
işletim sistemi ve programlar tüm ayarlarıyla birlikte yedeklenir), yalıtılmış
test ortamında tamamen aynı özelliklere ve ayarlara sahip bir VPS yaratılabilir.
Test edilecek program ya da güvenlik yaması önce test ortamındaki VPS'e
uygulanarak kullanımdaki sunucunun çalışmaya minimum kesintiyle devam etmesi
sağlanmış olur.
Sanallaştırmanın getirdiği bir diğer çok önemli yarar da, donanım bağımlılığını
ortadan kaldırmasıdır. VPS'ler, fiziksel sunucuların aksine, donanımdan bağımsız
olarak çalışırlar. Bu sayede, sanal sunucular çok rahat bir şekilde
taşınabilirler. Örneğin, HP Proliant DL 380 G5 / Windows Server 2003 işletim
sisteminde çalışan bir VPS, herhangi bir donanım ve yazılım çakışması olmadan
IBM eServer x3650 / Linux tabanlı sanallaştırma platformuna aktarılabilir. Bu
aktarma işlemi VPS'i kapatmadan, sanal sunucu çalışıyorken bile
yapılabilmektedir.
VPS'in çok hızlı bir şekilde devreye alınabilmesi ve donanımdan bağımsız olması,
İş Sürekliliği uygulamaları için kolay uygulanabilir ve ekonomik bir seçenek
olarak kullanılmasına imkan vermektedir.
Getirdiği tüm bu avantajlar dolayısıyla sanallaştırma giderek daha fazla oranda
uygulanmaktadır. Bununla birlikte, maliyetleri düşürmek amacıyla çok yanlış VPS
uygulamaları yapılmaktadır. Sunucu mimarisinde bile olmayan toplama PC'ler, VPS
olarak sunulmaktadır. Bu tür VPS uygulamalarının performansı çok düşük olmakla
beraber, bilgi güvenliği ve kesintisiz çalışma mümkün olmadığı için, VPS'in
getirdiği avantajlar, dezavantaja dönüşmekte, verimliliği azaltmaktadır.
Özellikle İş Sürekliliği uygulamalarında, bu tür yanlış dizayn edilmiş bir VPS
modeli kullanmak, kritik iş süreçlerini ciddi bir şekilde aksatmaktadır.